Depremi Çocuklara Anlatmak ve Doğru Yaklaşım

Depremi Çocuklara Anlatmak ve Doğru Yaklaşım

Deprem Türkiye’nin bir gerçeği. Bir deprem bölgesinde yaşamamız sebebiyle hayatımızın her döneminde karşılaşacağımız bir doğa olayı. Deprem birçoğumuz için korkutucu bir olay. Bu yüzden depremlerin ardından bireyler üzerinde çeşitli stres tepkiler görülmesi normaldir. Deprem anını yaşamasa bile çocukların sosyal medyadan veya haberlerden depremin şiddetini ve etkilerini görüp etkilenmesi de mümkündür. Birçok ebeveyn bu durumu çocuklarına doğru bir şekilde nasıl açıklayabileceğini bilememekte ve endişelenmektedir.

Deprem ve doğal afetler çocuklara nasıl anlatılmalıdır?

Yapılacak açıklamanın dili belirlenirken en önemli nokta çocuğun yaşı ve gelişimsel seviyesidir. Çocukların anlayabileceği dili en iyi anne babalar bilir. Dolayısıyla bu konuda kararı en doğru verecek kişiler de anne babalardır. Çocuk okul öncesi dönemdeyse güvende olduğunu vurgulayan yanıtlar vermek gerekir. Çünkü bu dönemdeki çocuklar için en önemli şey kendini güvende hissetmesi ve anne babalarının onları koruyacağını bilmesidir. Bu düşünceleri yıkmadan çocuğa güvende olduğunu ve her şeyin yolunda gittiğini sıklıkla tekrar etmek gerekir. Korkmamasını söylemek ise bu esnada yardımcı olmayabilir.

Okul çağındaki çocuklara nasıl anlatılmalı?

Okul çağındaki çocuklar deprem konusunda zaten bilgilidir. Dolayısıyla çocuk bu çağdaysa depremin ne olduğunu, deprem anında kendisini nasıl koruyabileceği çok da fazla bilgiye boğmadan anlatılmalıdır. Anne baba bunu yaparken önce kendi düşünce ve hislerini anlatmalı, ardından onun kendi hislerini dile getirmesini istemelidir. Çocukların zihninden geçenler ve gerçekler farklı olabilmektedir. Dolayısıyla ebeveyn öncelikle onun ne hissettiğini ne düşündüğünü anlamalı ve bu hislerden konuşmalıdır. Kendisini güvende hissetmesini sağlamalıdır.

Okul çağındaki çocukların sosyal medya ve konuşulanlardan etkilenme olasılığı da yüksektir. Bunlardan etkilenip kabuslar görebilir, somatik semptomlar gösterebilir. Bu noktada onlara doğadaki bazı olayları tahmin etmenin çok zor olduğu fakat kendimizi ve yakınlarımızı korumak için önlem alınabileceği söylenip alınabilecek önlemler anlatılabilir. Bu vesileyle onlara dayanışma ve empatinin önemini de anlatma şansı da olacaktır. Aynı esnada boşanma ya da ölüm gibi başka bir kayıp yaşayan çocuklar böyle bir olay karşısında daha fazla kaygıya kapılabilir ve kendilerini daha güvenli hissettikleri okul öncesi dönemdeki davranışlarına geri dönebilir. Çocuk ağlayabilir, geceleri sıklıkla uyanabilir veya annelerine yapışıp bırakmayabilir. Böyle bir durumda anne baba çocuğa sıkı sıkı sarılmalı ve kucaklayarak sakinleştirmelidir.

Ebeveynlere düşen görev nedir?

Öncelikle çocuklar doğal afetlerin korkutucu olarak yansıtıldığı, enkazların gösterildiği televizyon haberlerinden uzak tutulmalıdır. Konuyla ilgili haberler çocuğun başka bir şeylerle ilgilendiği ya da uyku saatinde izlenmelidir. Eğer çocuk depremi anlayacak yaştaysa ve gerekli konulara dikkat edildiyse felaketten zarar görenlere yapabileceği yardım hem kaygısını azaltacak hem de kendisini daha çok güvende ve kontrol sahibi hissetmesini sağlayacaktır. Örneğin; depremle ilgili yardım kuruluşlarına bağışta bulunmak ya da depremzedelere yardım eden sosyal sorumluluk projeleriyle yapılacak gönüllü çalışmalar bu başlıkta değerlendirilebilir.

Uzm. Psk. Ege Ece BİRSEL

Klinik Psikoloji

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir