Farklı hastalık ya da işlevsel bozukluklarla karıştırılan otizm, 18’inci aydan itibaren belirtilerini göstermeye başlayan, ömür boyu süren gelişimsel bir bozukluktur.
Otizm neden meydana gelir?
Otizm, psikolojik değil nörolojik kaynaklı bir rahatsızlıktır ve beynin işlevinde bazı bozukluklarla kendini gösterir. Otizm herhangi bir anne baba tutumundan ya da sonradan komplikasyonlarla oluşmuş bir bozukluk da değildir. Otizmin, beynin ve merkezi sinir sisteminin yapısındaki organik farklılık ya da bozukluktan kaynaklandığı düşünülmektedir. Otizm tüm ülkelerde, ırklarda ve farklı sosyal statüde olan gruplarda görülebilir.
Ailenin gelir durumu, yaşam biçim, tutum davranışlarıyla ilgili değildir. Dolayısıyla ailenin ya da dış faktörlerin suçlanması yanlıştır. Cinsiyet olarak bakıldığında bu bozukluk erkek çocuklarda biraz daha fazla görülmektedir. Otizm spektrum bozukluğu tanısı konulmuş bireylerin beyninde anormal elektrik hareketlerine bağlı olarak; istemsizce tekrarlayan davranışlar, zaman zaman yaşanan bilinç kaybı ile nörolojik problemler de görülmektedir. Otizme eşlik eden farklı alanlarda zekâ geriliklerine rastlanabildiği gibi bazı çocuklar beklenenin üstünde kuvvetli bellek, müzik vb. alanlarda üstün yetenek gösterebilir.
Otizm tanısı nasıl konur?
Otizmde erken tanı çocuğun gelişimi ve gerekli eğitiminin verilmesi açısından çok önemlidir. Otizm tanısı genellikle gelişimdeki gecikme şikayetiyle başvurulduğunda konulur. Bu sebeple çocukların gelişimindeki her türlü gecikme dikkate alınıp değerlendirilmelidir. Öte yandan her gelişimsel bozukluk otizmle karıştırılmamalıdır. Dolayısıyla ayırıcı tanıyı koymak için bir uzmanın değerlendirmesi şarttır.
Otizm belirtileri nelerdir?
- Israrcı olarak yineleyen davranışlar.
- Bazı rutin eylemlerden vazgeçmekte zorlanmak.
- Göz kontağı kurmamak.
- Konuşma, dinleme ve komutları anlamada zorluk.
- Ciddi dikkat problemleri.
- Çok kısıtlı ilgi alanları.
- İnsanlarla ilişki kurma ihtiyacı hissetmemek.
- Değişiklikler karşısında olumsuz tepki.
- Kendisine ait eşyalara farklı anlamlar yüklemek, bazı eşyaları farklı amaç için kullanmak.
- Olduğu yerde sallanarak uzun süre bir noktaya takılı kalmak.
- Sürekli olarak kendi etrafında dönen nesnelere büyük ilgi göstermek.
- Dil gelişiminde gecikme ve öğrenememe, karşılıklı diyaloglarda zorluk çekme, bazı kelime ve cümleleri ters algılama ya da birkaç kelimeyi sürekli tekrarlamak.
- Bazen ismi söylendiğinde bakmamak.
- Yukarıdaki belirtiler gözlemlendiğinde doğru tanı için bir uzmana başvurulmalıdır. Yine de unutulmamalıdır ki otizmden şüphelenilen durumların hepsi bu hastalık olmayabilir.
Ebeveynin rolü nedir?
Otizmde ebeveynin rolü çok önemlidir. Ailenin ilk olarak yapması gereken çocuklarındaki bu bozukluğu kabullenmektir. Otizm gibi ömür boyu devam eden hastalıklar çoğu zaman aileler tarafından çok zor kabul edilir. Bu durumun erken kabullenilmesi ve yardım alınması çocuğun eğitimi ve gelişimi için önemli çok önemlidir. Anne babaların bilgilendirilmesi ve bu süreç içerisinde çocuğun özel eğitim ve gelişiminde aktif olarak rol alması gerekir.
Otizm nasıl tedavi edilir?
Otizmli çocuklar, özel eğitim ve ilgili bir ebeveynle potansiyelinin üstünde gelişim gösterebilmektedir. Bu sebepten ötürü ailelerin bilgi edinmesi, bilinçlenmesi ve çocuğun eğitiminin bir parçası olması çok önemlidir. Ebeveynler çocukların gelişim dönemlerini yakından takip etmeli ve şüphelenilen bir durumda hekim ya da özel eğitim alınan kişiye başvurmalıdır.
Otizmde özel eğitim önemli ve uzun süren bir süreçtir. Otizm ile birlikte görülen dikkat eksikliği, hiperaktivite ya da sürekli olarak tekrar edilen davranışlar için ilaç tedavileri uygulanabilir fakat otizm için özel olarak kullanılan bir ilaç ya da tıbbi bir tedavi yoktur. İlaç tedavileri otizmin ana belirtilerini ya da sosyal alanda yaşanan problemleri ortadan kaldırmaz. Otizm tedavisinde hedef; çocuğun ailesi ve çevresiyle iletişimin düzenlenmesi, iletişim kabiliyetinin artmasıdır. Bunlar özel eğitim ve psikoterapilerle gerçekleştirilebilmektedir. Tanının konulduğu andan itibaren özel eğitim programları ve psikoterapilerle sosyal yetilerin gelişmesi ve davranış bozukluğunun azaltılması mümkün olmaktadır.
Uzm. Psk. Ege Ece BİRSEL
Klinik Psikoloji
Egepol Hastanesi, İzmir’de tercih edilen, güvenilir ve saygın sağlık kurumlarındandır. Profesyonel kadrosu ve modern medikal ekipmanlarıyla hastalarına güvenilir tedavi seçenekleri sunar. Hasta bakımı ve takibinde de ön plana çıkan Egepol hastanesi, hasta odaklı yaklaşımı ve etik değerlere bağlılığı ile de tanınmaktadır. Sağlık sorunlarınıza çözüm bulmak ve uzman bir bakım almak için Egepol Hastanesi her zaman yanınızda. Size en iyi sağlık hizmetini sunmak için buradayız.