Eğri Boyun Hastalığı (Tortikolis)
Boyunda eğrilik oluşma durumu daha çok bebeklerde görülse de yetişkinlerde de ortaya çıkabilmektedir.
Genel olarak doğan her 1000 bebekten 4’ünde oluşan bu durum kendiliğinden düzelmektedir. Tek tarafı ya da iki taraflı şekilde ortaya çıkması mümkündür. Doktorlar, uygun tedavi şekilleriyle bu eğriliği düzeltme şansına da sahiptir.
Eğri Boyun Hastalığı Nedir?
Tortikollis olarak bilinen eğri boyun hastalığı, boynun sağ ya da sol kaslarında görülen anormallikler sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Asimetrik görüntü oluşturduğundan dolayı dışarıdan bakıldığında anlaşılması mümkündür.
Genellikle tek tarafta meydana geldiği için boyunda eğrilik oluşmaktadır. Bebeklerde ve yetişkinlerde farklı sebeplerden dolayı ortaya çıksa da hemen hemen aynı semptomlar görülmektedir.
Yaygın olarak görülen eğri boyun hastalığı tipi konjenital tortikolistir. Bu tip çoğunlukla ağrısızdır ve doğumdan sonraki birkaç hafta içinde fark edilmeyebilmektedir.
Edinilmiş tortikolis durumuysa çocuklukta ya da bebekliğin ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla bu süreç 4 – 6 ay içinde oluşmakta ve ebeveynler sayesinde fark edilerek tedaviye başlanmaktadır.
Eğri Boyun Hastalığı Belirtileri
Hastalığı fark etmek açısından eğri boynun belirtilerinin bilinmesi oldukça önemlidir. Aslında türlerine göre farklı semptomlar gösterse de genellikle konjenital ve edinilmiş tortikoliste ortak şekilde görülen belirtiler aşağıdaki gibidir.
- Başın bükük olması ve omza doğru bakması
- Boyun kaslarının fazla sertliği ve gerginliği
- Boyun ve baş hareketlerinde kısıtlanmalar olması
- Gözleriyle takip etmekte zorluk
- Başı tamamen çevirememe durumu
- Omuzlardan birinin daha yüksek pozisyonda olması
- Emzirme sırasında tek meme tercihi
- Her zaman aynı pozisyonda uyuma
- Kafada düzleşme
- Boyundaki kaslarda bezelye büyülüğünde yumru
- Asimetrik yüz görüntüsü
- Bebek ve çocuklarda baş titremesi, baş ağrısı
Yüzdeki asimetrik görüntü edinilmiş tortikolise sahip olan bebeklerde çok nadir biçimde görülmekte, yetişkinlerde ve çocuklarda görülmemektedir. Bu nedenle konjenital tortikolis ve edinilmiş tortikolisi birbirinden ayırt edilebilmektedir. Ancak her durumda aynı semptomlar görülmesi mümkün olmadığından dolayı tetkiklerin dikkatli bir biçimde yapılması oldukça önemlidir.
Eğri Boyun Hastalığı Neden Olur?
Boynun her iki tarafında yer alan kasın ismi SCM’dir. Sternokleidomastoid adı verilen bu kaslar kulak arkasından göğüslere doğru uzandığı için oldukça büyüktür.
Kaslardan birinin kısalması veya spazm geçirmesi durumunda eğri boyun hastalığı ortaya çıkmaktadır. Ancak kaslarda yaşanan bu sorunun nedenleri farklılık gösterebilmektedir. Genetik olduğunda dair bir kanıt olmadığı gibi aşağıdaki durumların kaslar üzerinde etkisi olduğu bilinmektedir.
- Bebeğin rahim içinde yanlış konumlanması
- Omurganın anormal şekilde kaynaşması (Klippel – Feil sendromu)
- Sandifer sendromu
- Kas dokusunun anormal biçimde kalınlaşması (fibroz)
- Gastroözofajial reflü hastalığı
- Kasların gelişmesinde yaşanan problemler
- Boyun kaslarında kan toplanması (hematom)
- Ciddi kas yaralanmaları
- Bazı iltihaplanmalar
- Akut enfeksiyonlar
- Nadiren de olsa şaşılık
- Bazı ilaçlar
- Boyun artriti
Eğri Boyun Hastalığı Tanısı Nasıl Yapılır?
Boyun bölgesindeki bir rahatsızlık olduğundan dolayı eğri boyun hastalığının tanısında fizik muayene oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Kasların kontrol edilmesiyle birlikte ön tanı koyulmakta, daha sonra röntgen, BT ve MR aracılığıyla tanı kesinleştirilmektedir. Bazı hastalarda fiziksel özellikler çok belirgin olduğu için tanı kolayca koyulabilmekte, hastalığın konjenital ya da edinilmiş olduğu da anlaşılabilmektedir.
Eğri Boyun Hastalığı Tedavi Yöntemleri
Tedavi sürecinde ilk olarak egzersizlerle birlikte desteklenen fizik tedavi tercih edilmektedir. Bu esnada iltihabik, ağrılı ya da gergin kaslar için belirlenen ilaçlar kullanılmaya başlanabilir.
Ayrıca ısı ve masaj tedavisi, boyunluk ve boyun askıları da uygulanabilmektedir. İlerleyen dönemlerde hastalığın tedavisi daha zor bir hale geleceğinden dolayı en erken sürede teşhis edilerek tedaviye başlanması gerekmektedir.