Bir çeşit böbrek hastalığı olan glomerülonefrit, Türk toplumunda en yaygın görülen böbrek rahatsızlıkları arasında bulunur. Glomerülonefrit, böbreklerde yer alan küçük boyuttaki idrar filtrelerinin iltihaplanması durumudur. Genel olarak kronik böbrek yetmezliğinin oluşmasına neden olmaktadır. Akut veya kronik bir rahatsızlık olarak meydana gelebilmektedir, bu nedenle oluşum nedenleri farklılık gösterebilmekte ve vücuttaki etkileri değişebilmektedir.

Glomerülonefrit, kendiliğinden oluşabileceği gibi lupus ya da diyabet gibi farklı bir hastalık dolayısıyla meydana gelebilmektedir ancak böbreklerde büyük zararlar oluşturması mümkündür. Tanısı kolay olsa da oluşum nedeninin bulunması oldukça zordur. Bu nedenle pek çok kişinin neden glomerülonefrit yaşadığı henüz bilinmemektedir.

Glomerülonefrit Nedenleri Nelerdir?

Genetik veya çevre koşulları nedeniyle glomerülonefrit yaşanması mümkündür. Fakat çoğu hastada bu hastalığın ana kaynağının ne olduğu tam olarak bilinememektedir. Yapılan araştırmalara göre enfeksiyonlar, bağışıklık sistemiyle ilgili hastalıklar ve vaskülit sonucunda ortaya çıkmaktadır.

Bir kimsede glomerülonefrit oluşturan üç farklı enfeksiyon çeşidi bulunmaktadır. Streptokok sonrası glomerülonefrit (PSGN), boğaz veya deri enfeksiyonlarının tedavisi için üretilen antikorların böbreğe zarar vermesiyle oluşur. Bakteriyel endokardit, dolaşım sistemini ve kalbi etkileyen bir enfeksiyon çeşidi olmasına rağmen glomerülonefrit oluşturabilmektedir. Viral enfeksiyonlarsa HIV, hepatit B ve hepatit C dolayısıyla glomerülonefrite neden olabilir.

Lupus, ıgA nefropatisi ve Googpasture sendromu böbrekleri etkilediğinden dolayı glomerülonefrit oluşumunu etkilemektedir. Poliarterit ve wegener granülomatozu, vaskülit kökenli rahatsızlıklardır. Ayrıca böbreklerde iltihap oluşturabilecek diğer durumlar arasında yüksek tansiyon, fokal segmental glomerüloskleroz ve bazı kanser türleri de yer almaktadır.

Glomerülonefrit Kimlerde Görülür?

Glomerülonefrit farklı yaş gruplarında, hem erkeklerde hem kadınlarda görülebilen bir rahatsızlık çeşididir. Özellikle sağlıksız beslenme, sigara kullanma, intravenöz ilaç tüketme alışkanlığı olan kimselerde görülmektedir.

Romatolojik hastalığı olanlar bu hastalığa daha yatkın olan kesimde bulunmaktadır. Alport sendromu ve ailevi akdeniz ateşi haricinde kalıtsal bir durum neticesinde ortaya çıkmamaktadır. Ayrıca, boğaz ve cildi streptokoklar yaşamasına rağmen tedavi olmayan kişilerde glomerülonefrit görülme olasılığı daha yüksektir.

Glomerülonefrit Belirtileri Nelerdir?

Glomerülonefritin belirtileri hastadan hastaya farklılık gösterebilmektedir. Özellikle hastalığın akut ya da kronik olması, ortaya çıkma nedeni gibi durumlar belirtilerin sıklığını ve şiddetini değiştirme özelliğine sahiptir. Bazı kimselerde hiç belirti görülmez ve verilen idrar testi sonucunda bir sorun olduğu anlaşılır. Bu rahatsızlığın yaygın olarak görülen belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • İdrarda kırmızı kan hücrelerinin bulunması (hematüri)
  • Protein fazlalığı dolayısıyla oluşan köpüklü idrar (proteinüri)
  • Hipertansiyon (yüksek tansiyon)
  • Vücudun farklı bölümlerinde şişkinlik ve sıvı birikimi (ödem)

Hızlı İlerleyen Glomerülonefrit Nedir?

Hızlı İlerleyen Glomerülonefrit, böbreklerdeki atık ürünleri kandan filtreleyen küçük kan damarları olan glomerüllerin iltihaplanması olan bir tür glomerülonefrittir. Hızla İlerleyen Glomerülonefrit, böbrek fonksiyonunun günler ila haftalar arasında hızla azaldığı ve tedavi edilmezse böbrek yetmezliğine yol açan ciddi bir durumdur.

Hızla İlerleyen Glomerülonefrit, tipik olarak glomerüllerde hasara neden olan bir bağışıklık sistemi bozukluğundan kaynaklanır. Hızlı İlerleyen Glomerülonefrit özellikle böbrek yetmezliği ve organ iflası gibi hastalıkların ortaya çıkmasında iltihaplanmaların büyük rol oynadığı görülmektedir. Hızlı İlerleyen Glomerülonefrit ayrıca belirli ilaçlardan veya toksinlere maruz kalmadan kaynaklanabilir.

Hızla İlerleyen Glomerülonefritin semptomları bacaklarda, ayak bileklerinde veya ayaklarda şişme, idrarda kan, idrar çıkışında azalma, yüksek tansiyon ve yorgunluğu içerebilir. Tedavi edilmezse, Hızla İlerleyen Glomerülonefrit, diyaliz veya böbrek nakli gerektirebilecek son dönem böbrek hastalığına hızla ilerleyebilir.

Hızla İlerleyen Glomerülonefrit Tedavisi tipik olarak inflamasyonun altında yatan nedenin ele alınmasını ve semptomların yönetilmesini içerir.

Glomerülonefrit Tanısı Nasıl Koyulur?

Glomerülonefrit teşhisi birkaç test sayesinde kolay şekilde koyulabilmektedir. Bu nedenle şüpheli hastaların aşağıdaki testlerin bir kısmını veya tamamını vermesi istenmektedir.

  • İdrar tahlili: Kırmızı kan hücrelerine rastlanması durumunda glomerülonefrit tanısı koyulabilmektedir.
  • Kan testleri: Kandaki atık seviyelerinin ölçülmesi ve fazla atığa ulaşılması bir böbrek rahatsızlığının habercisi olabilir. Glomerüllerin bozulduğu fark edilirse tanı koyulabilir.
  • Görüntüleme testleri: Tanı konulmasına rağmen böbreklerin durumu incelenmek istenebilir. Bu nedenle röntgen, ultrason, tomografi gibi taramalar yapılabilir.
  • Böbrek biyopsisi: Bu yöntem glomerülonefrit tanısının doğrulanmasını sağlar. Ayrıca yapılan biyopsi neticesinde hastalığa neden olan durum hakkında bilgi edinilebilir.

Hastaların gösterdiği belirtiler, hastalığın şiddeti, kronik olup olmama durumu ve rahatsızlığın oluşmasına neden olan durum dolayısıyla tedavi yöntemleri değişiklik gösterebilir. Tanı koyulduktan sonraki ilk işlem böbreklerin durumunu korumak ve daha fazla zarar görmesini engellemektir.

Ciddi şekilde ilerlemiş olan glomerülonefrit için uygulanan tedavi yöntemleri diyaliz ve böbrek naklidir. Ancak hafif durumlarda bir diyet oluşturmak, kiloyu korumak ve sigarayı bırakmak uygun görülen tedavinin tamamlanmasına yardımcı olur.