Guillan-Barre Sendromu Tedavisi
Bir çeşit nörolojik hastalık olan Guillan-Barre Sendromu, 100.000 kişiden 1 veya 2’sinde görülen bir rahatsızlıktır. Hastalıkların %85’i 6 – 12 ay arasında sağlığını yeniden kazanabilmektedir ve ölüm oranı % 4 – 7 arasındadır. Genellikle belirtiler yavaş şekilde ilerlemekte ve erken tanı koyulabilme ihtimalini azaltmaktadır. Bununla birlikte, kronik olduğu için kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Guillan Barre Sendromunu 4 ayrı başlık altında incelemek mümkündür.
Akut İnflamatuar Demiyelinizan Poliradikülonöropati (AIDP), bu hastalığın en yaygın görülen şeklidir. Ayaklardan başlayarak tüm vücutta etki gösterir. Akut Motor Aksonal Nöropati (AMAN), henüz hastalık ilerlemeden solunum sıkıntıları oluşturmaktadır. Akut Motor ve Duyusal Aksonal Nöropati (AMSAN) yaşandığında duygusal sinirlerde yıkım görülür ve tedavisi yaklaşık 1 yıl sürer. Miller Fisher Sendromu (MFS), gözlere felç inmesiyle ortaya çıkarak yürüme zorlukları oluşturduğu için tedavisi diğer türlere göre nispeten kısa sürer.
Guillan-Barre Sendromu Nedenleri
Guillan-Barre Sendromu, kas güçsüzlüğüne neden olan bir hastalık türüdür. Refleks kaybı, geçici felçlik hali oluşturabilen, çoğunlukla kaslarda uyuşma ve karıncalandırma oluşturan bir durumdur. Oluşumunda bağışıklık sisteminin kendi vücuduna zarar vererek sinirlerdeki miyelin kılıfa zarar vermesi etkilidir. Fakat tam olarak neden ortaya çıktığı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Her yaş grubunda ve cinsiyette görülebilen Guillan-Barre Sendromu, bazı hastalıkların sinir hücrelerini tehdit olarak görmesiyle oluşabilir. Ayrıca soğuk algınlığı, grip ve Koronavirüs, Zika virüsü, mide virüsü gibi bazı virüs çeşitleri nedeniyle tetiklenebilir. Ciddi hastalıklar, ameliyatlar, aşılar ya da bağışıklık sisteminin zayıflaması da hastalığın oluşumunda etkili olan faktörler arasındadır.
Guillan-Barre Sendromu Risk Faktörleri
Toplum içinde Guillan-Barre Sendromu yaşa bağlı olarak geliştiği için yaş arttıkça görülme riski de artmaktadır. Ayrıca erkekler, kadınlara oranla daha sık bir biçimde bu hastalığa yakalanmaktadır. Hastalığın meydana gelmesiyse aşağıdaki bazı risk faktörleriyle yakından ilgili olabilmektedir.
- Campylobacter ile enfeksiyon
- Grip
- Epstein Barr Virüsü
- Hepatit A, B, C, E
- Sitomegalovirüs
- HIV
- Travmalar
- Lenfoma (Hodgkin Lenfoma)
- Çocukluk aşıları
- Koronavirüs enfeksionu
- Ameliyatlar
Guillan-Barre Sendromu Belirtileri
Hastalığın belirtileri çoğunlukla 30 gün içinde ilerlemekte ve ciddi sonuçların oluşmasını sağlamaktadır. Bu nedenle şikayetleri benzerlik gösteren hastalar en kısa sürede uzmanlardan yardım almak için tedavi görmelidir. Karıncalanma ve uyuşukluk hissi başta olmak üzere hastalık sürecinde görülebilen diğer semptomlar aşağıda yer almaktadır.
- Bacaklarda ve vücutta güçsüzlük
- İğne batırılma hissi, uyuşukluk
- Dengesiz yürüme durumu
- Merdiven çıkamamak
- Konuşma bozukluklarının oluşması
- İdrarı yapamama veya tutamama
- Yemek yemekte zorlanmak
- Gözleri hareket ettirememek
- Çift görmek
- Ağrı ve kramplar
- Belirtilerin gece şiddetlenmesi
- Solunum sıkıntıları
- Kan pıhtısı oluşturma
- Kalp atışlarında dengesizlik
Semptomlar her zaman Guillan-Barre Sendromunun bir habercisi olmayabilir. Fakat uzun süre devam eden şikayetlerde tedaviye başlanması oldukça önemlidir. Hastalık süresince hissedilen sinir ağrılarının ağrı kesiciyle tamamen geçmemesi de bu sendromun bir belirtisi olarak kabul edilmektedir.
Guillan-Barre Sendromu Tedavi Yöntemleri
Tanı koyulduktan hemen sonra tedaviye başlanması Guillan-Barre Sendromunun rahat şekilde atlatılması açısından oldukça önemlidir. Fakat tam bir çözüme ulaşılamaması mümkün olduğundan dolayı tedavi olmak yalnızca hastalığa ait semptomların azaltılmasına neden olabilir. Birkaç tedavi yöntemi denenebileceğinden dolayı hastalar tamamen iyileşmese bile eski yaşamlarına geri dönme şansına sahip olurlar.
Guillan-Barre tedavisinde plazmaferez yapılması, yani kanın bağışıklık sisteminden salgılanan antikorlardan arındırılması mümkündür. İmmünoglobülin veya antikor takviyesi sayesinde zararlı antikor miktarı azaltılabilir. Bu yöntem, özellikle hastaların solunum sıkıntısının hafifletilmesini sağlamaktadır. İlerlemiş durumlarda acil müdahale gerekebileceği için hastalar genellikle yatarak tedavi olmaktadır.
Guillain-Barre Sendromu Nasıl Teşhis Edilir?
Guillain-Barre Sendromu (GBS), sinirleri etkileyen ve kas zayıflığına ve felce yol açabilen nadir fakat ciddi bir otoimmün bozukluktur. Semptomları diğer nörolojik durumlarla paylaştığı için GBS’nin teşhisi zor olabilir ve bunu doğrulayabilecek tek bir test yoktur.
GBS teşhisinde ilk adım, kapsamlı bir tıbbi öykü ve fizik muayenedir. Doktor, yakın zamanda geçirdiğiniz enfeksiyonlar veya aşılar da dahil olmak üzere semptomları soracak ve kas gücünü, refleksleri ve hissi değerlendirecektir.
Bir sonraki adım genellikle bir sinir iletim çalışması (NCS) ve elektromiyografidir (EMG). Bu testler, kaslardaki ve sinirlerdeki elektriksel aktiviteyi ölçer ve sinir hasarını belirlemeye yardımcı olabilir. GBS’de, sonuçlar tipik olarak azalmış sinir iletim hızı ve uzamış distal latanslar gösterir.
Beyin omurilik sıvısını iltihaplanma belirtileri açısından test etmek için bir lomber ponksiyon veya spinal musluk da yapılabilir. GBS’de sıvıdaki protein seviyelerinde bir artış olabilir. Antikorları veya enfeksiyon belirtilerini kontrol etmek için kan testleri ve diğer koşulları ekarte etmek için manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi görüntüleme testleri yer alır.