Mesane, idrarı depolayan ve kasılarak idrar vücuttan atılmasını sağlayan bir organdır. Mesanenin iç yüzeyinde kendine özgü bir hücre vardır ve bu hücreler kontrolsüz bir şekilde çoğalınca mesane kanserine sebep olur.

Mesane Kanseri Nedir?

Mesane böbreklerden gelen idrarı depolar ve kasılarak vücuttan atılmasını sağlar. Mesanenin içinde kendisine özgü bir hücre vardır ve bu hücre çoğaldığında mesane kanserine neden olur. Erkeklerde, kadınlara göre 4 kat daha fazla mesane kanseri ile karşılaşılmaktadır. Genelde 65 yaşın üzerindeki bireyler idrarda ağrısız kanama ile mesane kanseri kendini göstermektedir.

Mesane kanserinin bilinen en önemli risk faktörü de sigaradır. Mesane kanserinin diğer risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, mesleki faktörler, kronik mesane iltihabı ve kemoterapi vardır. Bazı meslek gruplarında maruz kalınan organik kimyasal ya da kimyasal boyalar da mesane kanseri riski artıran faktörler arasındadır.

Mesane kanserinin belirtileri nelerdir?

Mesane kanseri, idrarı vücuttan atılana kadar tutmaktan sorumlu organ olan mesanenin hücrelerinde başlayan bir kanser türüdür. Mesane kanserinin erken evrelerinde herhangi bir belirti vermeyebilirken, kanser ilerledikçe çeşitli belirtilere neden olabilir. 

Mesane kanserinin en yaygın semptomu hematüri olarak da bilinen idrarda kan görülmesidir. Kan, görünür veya mikroskobik görünebilir ve kanserin evresine ve saldırganlığına bağlı olarak gelip gidebilir. Hematüri idrarın pembe, kırmızı veya kahverengi görünmesine neden olabilir.

Mesane kanserinin diğer bir yaygın semptomu, yanma hissinin eşlik edebildiği idrara çıkma sırasında ağrıdır. Bazı durumlarda, insanlar ayrıca sık idrara çıkma, acil idrara çıkma ihtiyacı veya idrar yapmada zorluk yaşayabilir. Bu semptomlara, kanserin idrar akışını engellemesi veya mesane astarını tahriş etmesi neden olabilir.

Mesane kanseri ilerledikçe pelvik ağrı, sırt ağrısı, kilo kaybı, yorgunluk ve bacaklarda şişlik gibi başka semptomlara neden olabilir. Bu semptomlar, kanserin mesanenin ötesine ve diğer organlara veya dokulara yayıldığını gösterebilir. Bununla birlikte, bu semptomlardan herhangi birini yaşarsanız, uygun bir teşhis ve tedavi planı almak için bir doktora görünmek önemlidir. 

Mesane Kanseri Tanı Yöntemleri

Hastalarda mesane kanseri şüphesi olması durumunda uzman doktor tarafından hastaların tıbbi öyküsü alınır ve fiziki muayene gerçekleştirilir. Mesane kanserinin tanısı için sıkça kullanılan tanı yöntemi sistoskopi olarak bilinir. Bu tanı yönteminde idrar yolundan ince ışıklı bir alet ile girilir ve mesanenin içi görüntülenir. Eğer gerekli olursa şüpheli dokudan parça alınarak incelemeye de gönderilebilir.

Bu yöntemin yanı sıra görüntüleme testleri ile de diğer dokuları değerlendirmek için böbrekleri, karnın geri kalanını ve üreteri inceleyebilirler. Kanserin mesaneyle sınırlı kalması için anestezi altında pelvik muayene yapılır. Bu sayede mesaneye bir sistoskop yerleştirilir ve üretra ile mesane değerlendirilir.

Mesane Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

Yapılan testlerin sonucuna göre hekim tarafından hastalığın hem derecesi hem de evresi belirlenmektedir. Tedavi yöntemine de hastaların hastalık evrelerine göre karar verilir. Mesane eğer kas dokusuna kadar ilerlememişse ve kanser düşük dereceliyse TUR operasyonu ile kanserli dokunun çıkarılması mümkündür. Uygun bir durum olması halinde bu işlemin tanısal amaç ile yapılan sistoskopi sırasında gerçekleştirilmesi de mümkündür.

Hastalar tedavi edildikten sonra düzenli aralıklar ile kontrole gelmelidir. Düzenli kontrol ve takipler ile kanserin tekrarlaması halinde hızlı müdahale mümkündür. Kas dokusuna ilerlemiş fakat organlara yayılmamış olan kanserlerde ise radikal sistektomi işlemi yapılmaktadır. Bu işlem ile hastaların mesane, prostat ve çevresindeki lenf bezleri de alınmaktadır.

Hastaların idrar depolaması için yeni bir mesane ya da direkt olarak cilde yerleştirilen bir torbaya iletilmesi için bağırsaklar da kullanılan bir kese yapılmaktadır. Bazı hastalarda tedavi cerrahi, kemoterapi ya da radyoterapi ile de beraber yapılabilir. Diğer organlara yayılmış olan mesane kanserinde ise tüm vücuda yönelik olarak kemoterapi de tercih edilebilmektedir.