Penis Büyütme-Kalınlaştırma Ameliyatı
Erkekler için penis boyunun ve kalınlığının önemi oldukça fazladır. Ayrıca biçimsel sorunlar da yaşanabildiği için penis büyütme – kalınlaştırma ameliyatı yapılmaktadır. Cinsel işlev bozukluklarına neden olabilen bu durum erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da psikolojik açıdan zarar oluşturabilmektedir. Ancak penis büyütme – kalınlaştırma ameliyatları kişiden kişiye farklı etkiler gösterebilmektedir.
Penis Büyütme ve Kalınlaştırma Ameliyatı Nedir?
Penis büyütme ve kalınlaştırma ameliyatı, penis uzunluğunun arttırılması ve dolgunlaştırılması işlemlerine verilen genel bir isimdir. Tüm erkekler bu işlemleri yaptırabiliyor olsa da çoğunlukla biçim bozukluğu, ereksiyon problemi, ince ya da kısa penisli erkekler tarafından tercih edilmektedir. Uzatma ve dolgunlaştırma durumu her peniste farklılık gösterebilmekte, şekillendirme gibi farklı işlemlerle birleştirilerek yapılabilmektedir.
Penis Boyu Uzatma Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Erekte olmuş standart penis boyu 10 – 15 cm aralığındadır ancak bazı erkeklerde daha kısa olabilmektedir. Türkiye’de ortalama penis boyu 12,5 cm şeklindedir. 7 cm altına indiği durumlarda mikropenis olarak adlandırılır. Penis uzatma ameliyatları da özellikle mikropenisli olan kimselerin başvurduğu bir yöntemdir. Ancak 11 – 12 cm boyutları kısa olarak tabir edildiği için ameliyat edilerek uzatılabilmektedir.
Bu operasyon, penisin erekte halinde maksimum 5 cm daha uzun hale gelmesini sağlamaktadır. Bireyin kendi yağ dokuları kullanılarak yapılan bu işlem, duyu ya da ereksiyon kaybına neden olmamaktadır. Deri griftlerinin kullanılarak penisin uzatılması da mümkün olan başka bir işlemdir. Her iki durumda da benzer ölçüler elde edileceğinden dolayı hastanın isteğine ve doktorun önerisine göre hareket edilmektedir.
Penis Kalınlaştırma İşlemi Nasıl Yapılır?
Penis kalınlaştırma işlemi farklı şekillerde yapılabilmektedir. En yaygın olan yöntem penise yağ enjekte edilerek hem kalınlaştırma hem uzatma işleminin yapılmasıdır. Bireyin kendi vücudundan alınan yağlar penise nakledilirken farklı dolgu maddelerinden de yardım alınabilmektedir. Ancak ameliyat sonrasında 1 ay kadar cinsel ilişkiye girmemek ve erekte olmamaya çalışmak, oluşabilecek komplikasyonları önlemek açısından oldukça önemlidir.
Daha nadir olarak kullanılan yöntem, penis içinde yer alan tutucu bağların kesilmesidir. Suspansor ligamentin olarak adlandırılan bu yapı, penisin vücut içinde kalan kısmının dışarı çıkarılmasını sağlamaktadır. Ayrıca deri grefleriyle birlikte penise yeni bir deri eklenmesi ve içinin doldurularak hem boyunun uzatılması hem kalınlığının arttırılması mümkündür. Cerrahlar tarafından yapıldığı sürece yapılan işlemlerin boşaltım ya da üreme sistemine herhangi bir zararı olmamaktadır.
Penis Boyu Uzatma ve Kalınlaştırma İşlemlerinde Uygulanan Anestezi Nedir?
Erkek vücudundaki en hassas yerlerden biri olduğu için penis uzatma ve kalınlaştırma ameliyatlarında anestezi uygulanmaktadır. Lokal anestezi veya sedasyon anesteziyle birlikte hastanın cinsel bölgesi tamamen uyuşturulmaktadır. Böylelikle ameliyat esnasında herhangi bir his duyulmamakta, acı ya da ağrı hissedilmemektedir. Başka işlemlerle birleştirildiği zamansa genel anestezi tercih edilmektedir. Ameliyat sonrasında bir müddet gözetim altında tutulan bireyler kendilerini toparladıklarında yaşamlarına geri dönebilmektedir.
Penis Kalınlaştırma ve Uzatma Ameliyatları Kalıcı mıdır?
Uygulanan yöntem, hastanın metabolizması ve diğer sağlık durumları göz önünde bulundurulduğunda penis ameliyatlarının etkisi değişiklik gösterebilir. Ancak kalınlaştırma işlemleri yaklaşık 1 yıl sonra azalmaktadır. Uzatma ameliyatlarıysa kalıcı uzama sağlayabilir veya bir süre sonra ilk hali kadar uzun olmayabilir. Durum daha çok hastanın vücut yapısıyla ilgili olduğundan dolayı değişiklikler görülebilmektedir.
Uzatma veya kalınlaştırma işleminde eklenen yağlar, bireyin kilo vermesi durumunda yakılabilmektedir. Ayrıca hyalüronik asit gibi maddeler kullanılırsa etkiler daha hızlı bir sürede kaybolabilmektedir. Fakat kalınlaştırma ameliyatlarında %60’a kadar kalıcılık görülmektedir. Yaklaşık 1 yıl sonra işlemlerin tekrarlanması da mümkün hale gelmektedir.