Renal arter stenozu bir çeşit damar rahatsızlığıdır. Doğrudan böbrekleri etkilediğinden dolayı etkileri hastalık ilerleyene kadar hissedilemeyebilir. Çoğunlukla yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıksa da gençlerde de görülebilme ihtimali vardır. Risk grubunda yer alan bireyler yaşam kalitelerini arttırarak ve diyet uygulayarak bu hastalığa yakalanmaktan kurtulabilir.

Renal Arter Stenozu Nedir?

Böbreklere kan taşıyan damarlardan en az birinin daralması sonucunda renal arter stenozu oluşmaktadır. Bu hastalık, böbreklere temiz kanın ulaşmasına engel olur. Oksijence zengin olan kan böbreğe yeteri kadar gidemediği için böbreklerin atıkları temizlemesi zorlaşır. Fazla sıvılar böbrekten atılamadığı içinse böbrek dokusu zarar görür, buna bağlı olarak kan basıncı artar. Dolayısıyla hem dolaşım hem boşaltım sisteminde çeşitli rahatsızlıkların oluşmasına neden olur.

Renal Arter Stenozu Nedenleri Nelerdir?

Renal arter stenozu, temel olarak iki nedenden ötürü oluşur. Bu nedenlerden biri böbrek arterlerde birikme olmasıdır. Yağ ve kolestrol gibi maddeler damarlarda birikerek sertleşir ve damardan yeterli miktarda kan geçmesini engeller. Böbrekte yara oluşturabilen yağ birikmesi vücudun farklı kısımlarında da meydana gelebilmektedir. Ayrıca renal arter stenozu yaygın olarak görülen sebebi böbrek arterlerde birikme olmasıdır.

Hastalığı oluşturan diğer neden fibromüsküler displazidir. Fibromüsküler displazi, damarlardaki duvarların çocukluktan itibaren normal olmayan bir şekilde büyümesidir. Bazı bölgeler normalden dar olurken bazı bölgeler diğer damarlara göre geniş olabilir. Dar olan damarlarda böbreğe kan iletimi sekteye uğrar ve yüksek tansiyon gibi durumların yaşanmasına da neden olabilir.

Renal Arter Stenozu Belirtileri

Damarlarda daralma oluşma ihtimali yaşlılık, obeziye, diyabet, tansiyon ve kolesterol gibi durumlara bağlıdır. Sigara kullanımı, ailede kalp rahatsızlığı olması ve egzersiz yapılmaması durumları da kişilerin risk grubuna girmesini sağlar. Bir renal arter darlığının belirtileri hastanın öyküsüne göre farklılık gösterebilir. Ancak çok fazla ilerleyene kadar hissedilmediği için başlangıç ve orta seviyede herhangi bir belirtisi görülmez. İlerleyen hastalarsa aşağıdaki semptomlara rastlanmaktadır.

  • Böbrek fonksiyonlarında anormallik
  • İdrarda yüksek seviyede protein bulunması
  • Stetoskopta boğuk bir ses duyulması
  • Aniden başlayan tansiyon rahatsızlıkları
  • 30 yaş öncesinde ve 50 yaş sonrasında yüksek tansiyon görülmesi
  • Vücutta sıvı birikmesi ve şişmesi (ödem)
  • Tedaviye dirençli kalp yetmezliği

Renal Arter Stenozu Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Renal arter darlığı tanısında ilk olarak böbrek bölgesi stetoskopla dinlenir. Fiziksel muayene sırasında böbrek geçmişi incelenerek kan ve idrar testleri istenir. Ayrıca Doppler Ultrason aracılığıyla böbreklerin işlevleri kontrol edilir. Bu yöntem tanı koymayı kolaylaştırırken damar tıkanıklıklarının bulunmasını ve şiddetlerinin görüntülenmesini sağlar. BT tarama aracılığıyla damarların kesit görüntüsü alınarak rahatsızlığın ne boyutta olduğu görülür.

Tanı sırasında istenen testlerden biri de MRA (Manyetik Rezonans Anjiyografi)’dır. Bu yöntemle hem böbreklerin hem damarların ayrıntılı ve 3 boyutlu bir görüntüsü elde edilir. Boya enjeksiyonu yapılarak kan damarlarındaki ana hatlar görüntülenebilmekte, konulan teşhisin doğruluğu anlaşılabilmektedir. Renal Arteriyografi, tanı konmak için tercih edilen son yöntemdir ve genellikle röntgenle birlikte istenmektedir. Tıkanıklığın bulunmasını ve daralan kısmın stent takılarak açılmasına yardımcı olmaktadır.

Renal Arter Stenozu Nasıl Tedavi Edilir?

Damar tıkanıklığında ilk olarak yaşam tarzının değiştirilmesi ve uygun görülen ilaçların düzenli olarak kullanılması gerekir. Gerektiği durumlarda birkaç tedavi yöntemi aynı anda uygulanarak hastalığın durdurulması ve tedavi edilmesi amaçlanır. Bu rahatsızlığın tedavisinde cerrahi işlem de yapılabilir.

Daralmış damarların genişletilmesi için stent takılması, yani damarların genişletilmesi mümkündür. Bypass ameliyatı da artık işlevsiz hale gelen damarların yerine yeni bir damar yolu oluşturularak böbreklerin kan ihtiyacının karşılaması için uygulanan bir tedavi yöntemidir.