Yaşamsal organlarımızdan olan kalp, anne karnında 6.haftadan itibaren atmaya başlar. Gündelik basit işlerimizde normal performans sergileyebiliyorken şiddetli fiziksel aktivite, stres, üzüntü, aşırı heyecan gibi durumlarda normal performansın üzerinde bir efor gösterir. Bazen de duygu durumundan bağımsız genetik faktörler sebebiyle de kalp atış hızı yüksek seyredebilir ve ritim bozukluğu görülebilir.
- Atriyal fibrilasyon nedir?
- Atriyal fibrilasyon (AF), insanlarda yaşam boyu %25 riski olan ve pratikte en yaygın görülen aritmidir. AF’de, kalbin düzensiz ve genellikle hızlı kan pompaladığı görülmektedir. Kulakçıkların normalde olması gerekenden daha fazla miktarda uyarı oluşturması sonucunda meydana gelir.
- Atriyal fibrilasyonda tanı yöntemleri nelerdir?
- Kulakçıkların normalde olması gerekenden daha fazla miktarda uyarı oluşturması etkisine karıncıkların tepkisi değişkenlik gösterebilmektedir. Ancak karıncıkların hızlı kasılması kişide baş dönmesi, nefes darlığı, bayılma gibi sorunları beraberinde getirir. Genellikle asemptomatik ilerleyen AF, nabzın şiddetli hissedilmesi sonucu elektrokardiyografi ile tanı alır. Ataklar şeklinde ilerleyen AF ise, ritim holter takılarak tespit edilir.
- Atriyal fibrilasyonda risk faktörleri nelerdir?
- AF tanısı almış olan kişilerde kalp yetmezliği, felç, emboli gelişimi çok yüksek olduğu için uygun tedavinin bir an önce planlanması hayati önem taşımaktadır. AF, ekonomik durum (sağlık sistemi maliyeti), morbidite, mortalite ile yakından ilişkili olduğundan önleyici tedavi stratejilerini düşünürken, beslenme durumu gibi değiştirilebilir risk faktörlerini düzenlemek büyük önem taşır.
- ARIC çalışması (Toplumda Damar Tıkanıklığı Risk çalışması):
- ABD’de yapılan ARIC çalışmasında karbonhidrat alımı ile AF riski gelişimi incelenerek, 1987 yılında başlayıp 2013 yılına kadar belirli aralıklarla (5 görüşme) takip edilen ve incelenen 13.385 katılımcı dahil olmuştur. Bu sebeple çalışmanın verileri uzun süreye dayanmaktadır. Katılımcıların tükettikleri belirli yiyecek ve içeceklerin sıklığını ölçmek için 66 maddelik bir ‘’beslenme sıklığı anketi’’ kullanılmıştır. Karbonhidrat alımını değişken süreli olacak şekilde kategorize ederek, çalışmaya katılan gruplar arasında karşılaştırma yapılması hedeflenmiştir. Ayrıca karbonhidrat alımından gelen toplam enerji ile AF arasındaki tabiri caizse doz-yanıt ilişkisini ifade edebilmek için birkaç modelleme yapılmıştır.
- 1.model: Yaş, cinsiyet, ırk.
- 2.model: Toplam enerji alımı için ek olarak ayarlanmış bir modeldir. Enerji yüzdeleri olarak; toplam yağ alımı, hayvansal yağ alımı, toplam protein alımı, hayvansal protein alımı, posa alımı, glisemik indeks ve glisemik yük.
- 3.model: Vücut kitle indeksi, vücut yüzey alanı, sigara içme, eğitim seviyesi, spor, fiziksel aktivite, toplam kolesterol, yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol, trigliseritler, kreatinin, ürik asit, hipertansiyon, felç, diabetes mellitus, koroner arter hastalığı ve kalp yetmezliği.
- Yetersiz veya fazla kalori alımı olan katılımcıların kalori değerleri erkekler için; <600 kkal- >4200 kkal, kadınlar için ise <500->3600 kkal olarak belirlenmiştir. 1.ve 3. görüşmelerde karbonhidrat alımı, verilerin yetersizliğinden dolayı 1.görüşmede yapılan ‘’beslenme sıklığı anketi’’ndeki yanıtlara göre hesaplanmıştır.