Düşük Tansiyon Tedavisi
Düşük tansiyon ya da tıbbi adıyla hipotansiyon, kan basıncının düşüşüyle ortaya çıkmaktadır. Bu durum çoğu zaman anlık olmasına karşın uzun süre devam etmesi de mümkündür. Genel bir yaklaşım olarak düşük tansiyon değerleri yüksek tansiyona göre daha sağlıklı kabul edilmektedir.
Düşük Tansiyon Nedir?
Tansiyon değerinin 9/6 seviyesinin altına düşmesi düşük tansiyon olarak kabul edilmektedir. 9/6 değeri; kan basınç değerinin üst sayısının 90 milimetre civa, alt sayısınınsa 60 mm civa olduğunu göstermektedir. Söz konusu olan değerler kalbin atardamarlar aracılığıyla oluşturduğu basınçtır. Bu nedenle tansiyon değerinin düşüklüğü veya yüksekliği insandan insana değişebilir. Bir yetişkin için normal kabul edilen tansiyon değeri, bir başkası için risk teşkil edebilir.
Düşük tansiyonun kendi içinde çeşitleri bulunmaktadır. Ayakta dururken oluşması ortostatik veya postural hipotansiyon olarak adlandırılır. Oturma veya uzanma pozisyonundan aniden ayağa kalkılmasıyla oluşur. Postprandiyal düşük tansiyon, otonom sinir sistemi bozuklukları dolayısıyla ortaya çıkar.
Yemek yedikten sonra oluşan türü postprandiyal hipotansiyodur. Nöral aracılı hipotansiyonsa hatalı beyin sinyalleri sonucunda ortaya çıkar. Genellikle uzun süre ayakta bekleme durumunda, kalp ve beyin arasında yanlış bir iletişim kurulmasıyla yaşanmaya başlar.
Düşük Tansiyon Nedenleri Nelerdir?
Düşük tansiyonun nedenleri basit olabileceği gibi son derece ciddi bir kaynaktan dolayı da olabilir. Bu nedenle değerin düşmesine neden olan ana konunun belirlenmesi oldukça önemlidir. Tansiyon, gün içinde hissedilen duygu durumuna ya da beslenme alışkanlıklarına göre anlık olarak bile değişebilir. Çoğunlukla dinlenme veya uyku halinde tansiyon düşer, uyanma sırasındaysa hızlı biçimde yükselir. Tansiyonun düşmesine neden olan diğer durumlar şu şekildedir:
- Hamilelik,
- Kalp rahatsızlıkları (bradikardi, kalp krizi, kalp yetmezliği vb.)
- Tiroid sorunları,
- Addison (böbreküstü bezi yetmezliği)
- Kan şekerinin düşmesi (hipoglisemi),
- Diyabet,
- Yüksek ateş,
- Mide bulantısı veya kusma,
- İshal,
- Yorucu egzersizler,
- Dehidrasyon,
- Kan kaybı,
- Enfeksiyon,
- Alerji,
- Anemi,
- Bazı ilaçlar dolayısıyla görülen yan etkiler.
Düşük Tansiyon Belirtileri Nelerdir?
Her bireyde düşük tansiyon belirtileri farklı şekilde ortaya çıkabilir. Aniden düştüğü zamanlarda ilk hissedilenler baş sönmesi, baygınlık, bunaltı ve dikkat eksikliği olur. Ayrıca tansiyonu düşen bireyler kendilerini daha yorgun, sersem ve uykulu hissedebilir. Ancak düşük tansiyonun aşağıda yer aldığı gibi farklı belirtileri de mevcuttur.
- Nemli ve soğuk bir cilt,
- Tenin daha soluk görünmesi,
- Nefes alma hızında artış,
- Nabzın zayıflaması,
- Ayağa kalkınca göz kararması,
- Nefes alma süresinin kısalması,
- Uzun süre güneşte durmak,
- Sıcak suda fazla vakit geçirmek.
Düşük tansiyonun bir rahatsızlık olması için belirtilerin düzenli olarak yaşanması gerekmektedir. Eğer tansiyon düşük olmasına rağmen birey kendini iyi hissediyorsa normal bir durum olarak kabul edilir. Değerler gözlem altında tutulur ancak belirtiler ortaya çıkmadığından dolayı herhangi bir tedavi uygulanmasına gerek duyulmaz.
Düşük Tansiyon Nasıl Tedavi Edilir?
Çoğu rahatsızlıkta olduğu gibi düşük tansiyon da oluşum nedeni ortadan kaldırarak tedavi edilmektedir. Ancak hafif semptomlarda herhangi bir tedaviye gereksinim duyulmaz. Ciddi durumlardaysa altta yatan soruna bağlı olarak uygun tedavi yöntemleri uygulanır. Fakat hiçbir tedavi yöntemi uzman doktor tarafından önerilmedikçe uygulanmamalıdır.
Düşük tansiyon dolayısıyla ortaya çıkan belirtiler çoğu zaman düzenli beslenme ve ilaç tedavisiyle ortadan kaldırılır. Tıbbi bir durum yoksa tansiyonun yükselmesi için daha fazla tuz kullanılması önerilir. Ancak fazla tuz zararlı olacağından ve özellikle kalple ilgili rahatsızlıkları tetikleyeceğinden dolayı aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalıdır.
Ayrıca tansiyonun dengelenmesi açısından bol su içmek oldukça önemlidir. Alınan su miktarı kan hacmini değiştirdiği için tansiyon değerlerinin normale dönmesine yardımcı olacaktır.
Düşük Tansiyon Kaç Olunca Tehlikeli Olur?
Hipotansiyon olarak da bilinen düşük kan basıncı, atardamarlardan akan kan basıncının çok düşük olduğu tıbbi bir durumdur. Yüksek tansiyon genellikle sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilirken, düşük tansiyon da kişinin sağlığı için risk oluşturabilir. Düşük tansiyonun hangi noktada tehlikeli hale geldiği yaş, altta yatan sağlık koşulları ve semptomların şiddeti gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.
Düşük tansiyon, tansiyonun 90/60 mmHg sınırının altına düşmesi durumudur.
Genel olarak düşük tansiyon, baş dönmesi, bayılma, kafa karışıklığı veya bulanık görme gibi semptomlara neden olduğunda tehlikeli kabul edilir. Düşük kan basıncı tedavi edilmezse hayati organların düzgün çalışması için yeterli kan akışını alamadığı hayatı tehdit eden bir durum olan şoka neden olabilir. Bazı durumlarda düşük tansiyon, kalp hastalığı, diyabet veya tiroid sorunları gibi altta yatan bir tıbbi durumu gösterebilir.
Diyabet veya Parkinson hastalığı gibi belirli sağlık sorunları olan kişiler, düşük tansiyona daha duyarlı olabilir. Yaşlı yetişkinler, kardiyovasküler sistemlerinde yaşa bağlı değişiklikler nedeniyle düşük tansiyon geliştirme riski de yüksektir. Özellikle kan basıncını etkileyebilecek ilaçlar kullanıyorsanız, kan basıncını düzenli olarak izlemek önemlidir.