Bulaşıcı hastalıklardan biri olan hepatit D, en şiddetli hepatit çeşididir. Karaciğer hasarına ve ölüme yol açabildiğinden dolayı en kısa sürede kontrol altına gerekmektedir. Tedavisi olan bir hastalık olmamasına rağmen kendi kendine geçebilmesi mümkündür. Erken teşhis sayesinde karaciğer yetmezliğinin önüne geçilebilmektedir.

Hepatit D Nedir?

Hepatit D, hepatit delta virüsü (HDV) olarak bilinen bir enfeksiyon çeşididir. Ciddi semptomlar oluşturabildiğinden dolayı tehlikeli kabul edilen ve karaciğeri enfekte eden bir rahatsızlıktır. Kişinin vücut sıvılarına temas edildiğinde bulaşma özelliğine sahip olduğundan dolayı bulaşıcılığı yüksektir. Kronik ya da akut olarak iki farklı şekilde meydana gelebilmekte ve tipik olarak benzer semptomları göstermektedir.

Akut olarak meydana gelen hepatit D bir anda ortaya çıkmaktadır. Kronik hepatit D’ye göre daha şiddetli semptomlar gösterse bile 6 ay içinde kendiliğinden iyileşmektedir. Daha uzun sürdüğü durumlarda hastalık kronik olarak tanımlanmaktadır. Hastalık ilerledikçe belirtiler azalmaktadır ancak vücuda zarar vermeye devam etmektedir. Herhangi bir aşısı ve tedavi yöntemi olmadığı içinse yalnızca gösterdiği etkiler kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır.

Hepatit D Nedenleri Nelerdir?

Enfeksiyonun vücutta kendini göstermesi, hepatit D olan birinin kanı veya vücut sıvılarıyla etkileşime girilmesi sonucunda oluşur. Yalnızca hepatit B olan kişilerde meydana gelebilmektedir, bu nedenle Hepatit D’nin var olabilmesi için hepatit B’nin olması zorunludur. Ko-enfeksiyonda hepatit B ve D aynı anda kapılabilmektedir. Yaygın olarak görülen süper enfeksiyon durumundaysa önce HBV, daha sora HDV oluşmaktadır.

Hepatit D, insanlara uyuşturucu iğnesinden ya da HBV – HDV olan biriyle cinsel ilişkiye girmekten dolayı bulaşabilir. Daha çok hasta annelerin bebeklerinde ve eşlerinde görülmektedir. Damar yoluyla ilaç bağımlısı olan kimselerde ortaya çıkma ihtimali oldukça yüksektir. HBV enfeksiyonuna sahip kimselerle aynı evde yaşayan bireyler risk altındadır. Hemodiyaliz hastaları ve bazı sağlık çalışanlarında da HDV oluşma ihtimali yüksek kabul edilmektedir.

Dövme, kulak deldirme veya piercing uygulamalarında hijyene dikkat edilmediğinde Hepatit D oluşma ihtimali yükselir. Alkol kullanımının azaltılması veya tamamen bırakılması tavsiye edilir. Diş fırçası, jilet, tıraş makinesi gibi cihazları bireysel olarak kullanmak ve karaciğere iyi gelen besinleri tüketmek de bu hastalıktan korunmak için faydalı olacaktır.

Hepatit D Belirtileri Nelerdir?

Bazı kişilerde hepatit D’ye dair belirgin bir semptom görülmemektedir. HBV belirtisi olmayan kimselerde HDV semptomları görülebilirken bazen durum daha kötüye gidilebilmektedir. Ancak genel olarak hepatit B ve D belirtileri hemen hemen aynı olduğundan dolayı hastalara tanı koymak zordur. Bir HDV hastasında temel olarak aşağıdaki belirtiler görülmektedir.

  • Cildin ve gözlerin sararması
  • Mide rahatsızlıkları
  • Karın ağrısı
  • Mide bulantısı veya kusma
  • Halsizlik
  • İştahın kesilmesi
  • Eklem bölgelerinde ağrı hissedilmesi
  • İdrar renginde koyulaşma
  • Dışkının daha açık bir renkte olması
  • Hepatit B’de görülen etkilerin daha şiddetli bir hale gelmesi

Hepatit D Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Hepatit D, karaciğerinize zarar verebilecek bir virüs enfeksiyonudur. Hepatit D, hepatit B virüsüyle aynı anda enfekte olan bir kişide görülebilir. Hepatit D’ye maruz kalmış kişilerin hepatit B’ye kıyasla daha ciddi bir hastalık geçirmelerine neden olabilir. Hepatit D’nin belirtileri, hepatit B belirtilerine benzerdir. Bu belirtiler arasında yorgunluk, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, iştah kaybı, sarılık ve idrar renginde değişiklikler yer alabilir.

Hepatit D’ye maruz kalan birçok kişi, semptomları göstermeden enfeksiyonu atlatır. Ancak, enfeksiyon kronikleşirse, karaciğer hasarı ve siroz gibi ciddi karaciğer hastalıklarına yol açabilir. Bu nedenle, hepatit D’ye maruz kalan kişilerin düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeleri ve karaciğer fonksiyon testleri yapmaları önemlidir.

Hepatit D, hepatit B ile birlikte aynı anda tedavi edilir. Tedavi genellikle antiviral ilaçlar ve immün modülatörlerin kullanımını içerir. Ancak, kronik hepatit D tedavisi zordur ve bazen karaciğer nakli gerektirebilir. Bu nedenle, hepatit D’den korunmak için hepatit B aşısı yaptırmak ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan kaçınmak önemlidir.

Hepatit D Nasıl Tedavi Edilir?

HDV, henüz tedaviyle iyileştirebilen bir hastalık değildir. Bazı ilaçlar kullanılsa da yan etkileri dolayısıyla herkes için uygulanması mümkün değildir. Diğer hepatit çeşitlerinde kullanılan antiviral ilaçların hepatit D tedavisinde olumlu bir etkisi görülmemektedir. Ancak akut hastalıklarda kendi kendine iyileşme durumu söz konusudur. Hastalık şiddetli şekilde başlasa bile 6 ay içinde tamamen kendiliğinden yok olabilme özelliğine sahiptir.

Hepatit D’nin varlığını sürdürmesi hepatit B’ye bağlı olduğundan dolayı, tedavi yöntemlerinde hepatit B’ye bağlanmayı durdurmak hedeflenir. Ciddi bir karaciğer rahatsızlığı olan kimselerde karaciğer nakli bir seçenektir. Ancak hastalığı doğrudan tedavi eden bir durum olmadığından dolayı yaşam boyu dikkatli olarak HBV ve HDV’ye yakalanmamaya özen gösterilmesi gerekir.