Kızamık, çocukluk döneminde görülen bir enfeksiyon çeşididir. Dünya genelinde kızamığa neden olan virüsle karşılaşılması mümkündür. Bulaşıcı olduğundan dolayı erken dönem aşılarının aksatılmaması tavsiye edilmektedir.

Tedavi altına alınmadığında; zatürre ve menenjit gibi daha ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Ancak düzenli aşılama sayesinde bu hastalıkla yalnızca %5 oranında karşılaşılmaktadır.

Kızamık Nedir?

Kızamık, suçiçeğine benzer şekilde döküntüler halinde ilerleyen bir enfeksiyondur. Viral enfeksiyonlar grubunda yer alır ve ilk belirtisi yüksek ateşle öksürük şeklindedir. Bağışıklık sistemini ciddi şekilde baskıladığı için bebek ve çocukların bünyelerini zayıflatır ve güçsüz kalmalarına sebep olur.

Hastalık, döküntüler var olduğu sürece bulaşma tehlikesi taşımaktadır. Çocuktan, çevreye virüs taşınmaması için hem hasta hem de hasta yakınları özellikle el hijyenine dikkat etmelidir.

Vücutta kızamığa neden olan virüs paramiksovirus grubundan morbilli virüsüdür. Bu virüsün bulaşma yolları enfekte kişiyle doğrudan temas edilmesi ve hava yolu şeklindedir.

Bulaşma riskinin zirvede olduğu dönemde yüksek ateş ve öksürüğün başladığı ilk evredir. Kızamık virüsüyle temas edilmesinin 8 – 10 gün sonrasında ilk belirtiler görülmeye başlar. Cilt döküntüleriyse ortalama 14 gün son ortaya çıkmaktadır. Yaşamı boyunca bir kez kızamık olanlar doğal yoldan bağışıklık kazanmış olurlar.

Kızamık Belirtileri Nelerdir?

Kızamık başlangıcı basit bir grip ve soğuk algınlığına benzemektedir. Yüksek ateş ve inatçı öksürük, kızamığın en yaygın belirtileri arasında yer almaktadır. Bu belirtilere zaman burun akıntısı ve gözlerde kızarıklık da eşlik edebilir. Bazı vakalarda çocukların ışığa bakmakta zorlandığı görülebilir.

İlk belirtilerin görülmesinden birkaç gün sonra döküntüler oluşmaya başlar. Döküntülerin ilk yerleşim yeri saç çizgisidir. Ancak sonrasında kol, bacak ve boyunda döküntüler başlar. Bu lekelenmeler vücutta üç gün kaldıktan sonra koyulaşmaya başlar ve kaybolur.

Döküntülerin iyileşmesine rağmen yüksek ateşin düşürülememesi dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Yüksek ateşin düşürülememesi ya da döküntülerde kanama olması durumunda hızlıca hastaneye gidilmelidir. Kanamalı döküntü, “kara kızamık” olarak isimlendirilen ve ölümle sonuçlanabilen tehlikeli bir durumdur.

Kızamık Komplikasyonları Nelerdir?

Kızamıklı dokulara bakteri yerleşimi neticesinde hastalığa bazı komplikasyonların eşlik ettiği görülebilir. Bu komplikasyonların başında zatürre ve orta kulak iltihabı gelmektedir. Ancak kızamığa eşlik edebilecek komplikasyonlar bunlarla sınırlı değildir ve aşağıdaki gibi sıralanabilir.

  • Aşırı sıvı kaybına neden olabilecek ishal
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Konjonktivit (göz enfeksiyonu)
  • Larenjit
  • Beyin iltihaplanması
  • Menenjit
  • Göğüs ağrısı
  • Akciğer enfeksiyonları (bronşit, pnömoni, vb.)

Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Kızamık tanısı, belirtiler ve vücut döküntüleri incelenerek konulmaktadır. Bunun yanında hastalık tanısının kesinleşmesi için kandaki anikor seviyelerine de bakılmaktadır. Bu amaçla başvurulan tetkikler; serolojit testler, kan ve idrar tahlili şeklindedir.

Kızamığın neden olduğu komplikasyonlar oldukça ciddidir. Dolayısıyla hastalığa bağışıklığı olmayan kişiler, henüz aşı olmamış bebekler ve hamile kadınların kızamık olduğu düşünülen kimseden uzak durması son derece önemlidir.

Kızamık, ciddi bir komplikasyonla birlikte seyretmediği takdirde kendiliğinden iyileşir. Bu nedenle herhangi bir tedavi metoduna başvurulmaz.

Yalnız, çocuklara olabildiğince dinlenmeleri ve vücuttan kaybedilen sıvıyı tekrar yerine koymaları tavsiye edilir. Bu rahatsızlık virüs kaynaklı olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla antibiyotiklerle iyileşmesi mümkün olmaz. Yalnız yüksek ateş durumunda ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlardan destek alınabilir.

Göz kapaklarında şişlik ve kızarıklık oluşması durumunda bölgenin ılık suyla temizlenmesi tavsiye edilir. Daha ağır seyreden vakalarda yüksek dozda A vitamini takviyesine başvurulmaktadır.

Hastalıktan korunma noktasında bebeklerin aşı takvimine uygun hareket edilmesi önemlidir. Türkiye’de kızamık aşısı doğumdan sonraki 12. ay ve 48. ay ile çocuk ilkokula başladığında olmak üzere üç kez tekrarlanmaktadır.

Kızamık Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Kızamık, ciddi bir bulaşıcı hastalıktır ve tedavi edilmezse hayati sonuçlara neden olabilir. Kızamığın belirtileri, ateş, öksürük, burun akıntısı ve vücutta kırmızı döküntüler içerir. Bu belirtiler, vücuttaki virüsün yayılmasına işaret eder ve kızamık bir kişiden diğerine kolayca bulaşabilir. Tedavi edilmezse, kızamık ciddi komplikasyonlara neden olabilir.

En yaygın komplikasyonlardan biri akciğer enfeksiyonudur. Kızamığa sahip bir kişinin bağışıklık sistemi zayıflar ve bu nedenle akciğerlerde enfeksiyon gelişebilir. Bu, nefes almada zorluk, yüksek ateş ve öksürük ile sonuçlanabilir.

Kızamık, beyin enfeksiyonlarına da neden olabilir. Beyin enfeksiyonları özellikle çocuklarda yaygındır ve nörolojik hasarlara neden olabilir. Bu da kalıcı sinir hasarına, işitme kaybına ve hatta ölüme yol açabilir.

Tedavi edilmezse kızamık, özellikle de bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ölümcül olabilir. Ancak kızamık aşısı, bu hastalığın önlenmesinde en etkili yöntemdir.

Kızamık aşısı, kızamığın yayılmasını önleyerek ciddi komplikasyonların oluşmasını engeller. Tedavi edilmemiş kızamık, son derece ciddi sonuçlara yol açabileceğinden, aşının önemi vurgulanmalıdır.