Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı olarak açılımı yapılan KOAH, ciddi semptomlara sahip bir solunum rahatsızlığıdır. KOAH hastaları, solunum esnasında nefes alabilir ancak alınan havayı geri verme noktasında zorlanmaktadır.

Kronik bronşit ve amfizeme bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Solunum esnasında alınan oksijenin alveol denilen keseciklere iletilememesi ve sonuçta akciğerde kısıtlanması KOAH hastalığının tanımıdır. Rahatsızlık ağırlıklı olarak akciğerlerde kalıcı hasar oluştuktan sonra fark edilmektedir.

KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) Nedenleri

KOAH, dünya genelinde en fazla karşılaşılan hastalıklar arasında yer almaktadır. Sigara kullanımının artmasına bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir. Yani KOAH için risk faktörü genellikle sigara içiciliği şeklinde değerlendirilmektedir. Hastalığın seyri de kişinin gün içerisinde tükettiği sigara miktarına bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Hastalık, günümüzde cinsiyetten bağımsız olarak ortaya çıkmaktadır. Yalnız KOAH nedeninin yalnızca sigara içmek olduğunu söylemek mümkün değildir. Buna göre; mesleki deformasyon, hava kirliliği ve genetik hastalıklardan KOAH oluşumunu tetikleyen faktörler arasındadır. Maden işçiliği, odun ve kâğıt imalatçılığı, tekstil işçiliği gibi mesleklerde karşılaşılan yoğun hava kirliliği, mesleki deformasyon olarak ele alınmaktadır.

KOAH Belirtileri Nelerdir?

KOAH belirtilerinin büyük bölümü hastalarda ortaktır. Sigara kullanımına son verilmedikçe ya da hava kirliliğinden kaçılmadığı sürece hastalık belirtileri şiddetini artırarak daha kötü bir hal almaktadır. Aşağıda sıralanan belirtiler vakaların büyük kısmında akciğer hasarından sonra ortaya çıkmaktadır. Yani KOAH, ileri evreye kadar belirti vermeden ilerleme eğilimi göstermektedir.

  • Nefes darlığı (özellikle fiziksel aktiviteler esnasında)
  • Nefes alışverişi sırasında hırıltı
  • Göğüste sıkışıklık hissi
  • Balgam üretiminde artış ve balgamda renk değişikliği
  • Ağız ve göz çevresinde mavimsi renk değişimi (siyanoz)
  • Kronik yorgunluk
  • Depresyon
  • Ani ve istenmeyen kilo kaybı
  • Ayak bilekleri ve bacaklarda ödem, şişlik

KOAH Nasıl Teşhis Edilir?

Hastaya KOAH tanısı konulabilmesi için ilk aşamada hekim tarafından hasta öyküsü dinlenmekte ve belirtiler değerlendirilmektedir. Bunun ardından; akciğer röntgeni, kan sayımı, arteryal kan gazı tayini ve biyokimya testlerine başvurulmaktadır.

Spirometri olarak bilinen solunum fonksiyon testi de, KOAH tanısı esnasında değerlendirilen bir diğer tetkiktir. Bu test solunum esnasında alınan havanın miktarı ve hızı ölçülmektedir. Bu ölçüm sonuçlarına bağlı olarak KOAH da dahil olmak üzere pek çok akciğer rahatsızlığının teşhis edilebilmesi mümkün olmaktadır.

Tedavi Yöntemleri

Vücutta hayati öneme sahip olan akciğerlerin hasarlanması, geri dönülebilir ya da iyileştirilebilir bir durum değildir. KOAH hastalığının büyük kısmı da akciğer hasarı gerçekleştikten sonra tanımlanmaktadır. Dolayısıyla KOAH tedavisi kesin bir çözüm önerisi olmaktan çok hastanın şikayetlerini hafifletmeye yöneliktir. Tedavi sayesinde KOAH kontrol altına alınabilir ve yavaşlatılabilir. Uygun şekilde tedavi edilmeyen KOAH, bir süre sonra hastanın günlük işlerini yapamayacağı bir evreye gelmektedir.

KOAH tedavisi hastalığın hafif, orta, ağır ve çok ağır seyretmesine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. İlaç uygulaması için sprey ve özel solunum makineleri değerlendirilen seçenekler arasındadır.

Hastalık esnasında akciğer fonksiyonları büyük oranda kısıtlanmaktadır. Hastaların bu kısıtlanma üzerine akciğer enfeksiyonu geçirmesi istenen bir durum değildir. Bu durumda koruyucu amaçla aşılara başvurulabilir.

Tedavinin desteklenmesi için KOAH hastalarının da bazı önlemler alması gerekmektedir. Sigarayı bırakmak, akciğer fonksiyonlarının kaybını azaltacak başlıca eylem olarak görülmektedir. Sigarayı bırakan hastaların akciğer fonksiyonlarını kaybetme hızı gözle görülür şekilde yavaşlamaktadır. Öksürük ve balgam şikayetlerinin de hafiflediği belirtilmektedir.

İleri evredeki KOAH hastaları için pulmoner rehabilitasyon tedavisine başlanır. Bu tedavi metoduyla hastanın kaslarını güçlendirmek ve nefes alışverişini düzene sokarak yaşam kalitesini artırmak hedeflenmektedir.