Suçiçeği Tedavisi
Suçiçeği, çocukluk yaşlarında görülen ve erken dönemde aşısı yapılan bir rahatsızlık türüdür. Tıbbi ismi varisella olan bu hastalık virüs kaynaklı olarak ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi üzerinde baskılayıcı özelliğe sahiptir. Ancak yapılan aşılama sayesinde çocuklarda suçiçeği vakası oldukça azalmıştır.
Suçiçeği Nedir?
Varicella Zoster virüsünün (VZV) ortaya çıkardığı suçiçeği, ciltte döküntüye neden olan bir çocukluk çağı hastalığıdır. Hava ve temas yoluyla kolayca bulaşma eğilimi göstermektedir.
Belirti ve semptomları genelde hafif olarak nitelendirilmektedir. Ancak bağışıklık sistemi düşük bireylerde daha ağır seyreden tablolarla karşılaşılması da mümkündür. Bu tip vakalarda suçiçeği nedeniyle ensefalit ve zatürre gibi komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Suçiçeği için riskli gruplardan biri de hamile kadınlardır.
Gebelik döneminde suçiçeğine maruz kalmak, anne karnındaki bebeklerde doğumsal anomaliye neden olabilmektedir. Dolayısıyla suçiçeği geçiren kişilerden uzak durmak oldukça önemlidir.
Suçiçeği Nedenleri Nelerdir?
Varicella Zsoter, herpes virüsünün bir alt üyesidir ve suçiçeği hastalığını meydana getirmektedir. Aynı virüs, farklı zamanlarda zona hastalığının oluşumunu da tetiklemektedir.
Suçiçeği geçiren kimselerin vücudunda söz konusu virüs inaktif olarak yer almaktadır. Bu kimselerin %15’lik kısmında, yaşamın sonraki bir evresinde zona hastalığıyla karşılaşılabilir. İnaktif haldeki VZV, özellikle yaşlılıktan beslenerek aktif hale gelir ve sinir dağılım bölgelerinde enfeksiyon oluşturarak zonayı tetikler.
Suçiçeği Belirtileri Nelerdir?
Suçiçeği, virüsle temas edildikten 10 – 21 gün sonra belirti vermeye başlamaktadır. Hastalık semptomları ortalama bir hafta devam etmektedir. İlk günlerde cilt kızarıklığı gözlemlenirken, suçiçeğine aşağıdaki belirtiler de eşlik etmektedir.
- Hafif ve orta şiddetli ateş
- Burun akıntısı
- Yorgunluk
- İştahsızlık
- Döküntü
Suçiçeği kaynaklı cilt kızarıklığına döküntüler de eşlik etmektedir. Bu döküntüler gövdede başlayıp yüz ve ayaklara kadar devam etmektedir. Sonrasında kabuk bağlayarak yaraya dönüşür ve iyileşirler. Döküntüler genelde ciltte lekelenmeye ya da ize neden olmazlar. Ancak bölgenin kaşınmaması ve enfekte olmaması iyileşme açısından oldukça önemlidir.
Suçiçeği Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Çocuklarda suçiçeği tanısı için, hastalık kaynaklı ortaya çıkan döküntülerden sürüntü örneği alınmaktadır. Hekimin isteği doğrultusunda hastadan kan örneği de alınabilir. Bağışıklık sistemi düzgün çalışan, sağlıklı bireyler için herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Yalnız, belirtilerin hafifletilebilmesi için ateş düşürücü ve kaşıntı giderici ilaçlardan destek alınabilir.
Riskli gruplardaysa antiviral ilaçlara başvurulmaktadır. Bu reçeteli ilaçlar belirtilerin şiddetini ortalama bir gün sonra hafifletmeye başlar. Suçiçeği olan çocuğa hekim onayı olmadan ilaç verilmemesi gerekir. Bu dönemde kullanılan aspirin ve türevlerinin beyin iltihabına neden olabileceği tespit edilmiştir.
Türkiye’de çocuklara bir yaşına basmadan hemen önce (12. ayın sonunda), suçiçeği aşısı yapılmaktadır. Aşı, vücuda %90 oranında bağışıklık kazandırmaktadır. Suçiçeğine karşı bağışıklık kazanmanın bir diğer yolu da hastalığın daha önce geçirilmiş olmasıdır.
Suçiçeğinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Suçiçeğine karşı bağışıklık kazanılması konusunda çocuklara aşı yaptırmak etkili bir koruma yöntemidir. Dolayısıyla ebeveynlerin aşı takvimine uygun hareket etmeleri tavsiye edilmektedir. Çocuklarla çalışanlar, hamile kimseler, bebek sahibi olmayı düşünenler ya da bağışıklığı zayıf kimseler de aşı konusunda tedbirli davranmalıdır.
Enfekte kişilerden uzak durmak ve el yıkamaya özen göstermek virüsün bulaşma riskini düşürür. Suçiçeği olduğu düşünülen çocukların kalabalık ortama girmeleri kesinlikle engellenmelidir. Çocuklar hapşırırken ya da öksürürken ağızlarını kapatmaları yönünde uyarılmalıdır.
Döküntünün kaşınması, tırnak arasındaki mikropların bölgeye yayılmasına neden olur. Bölgenin enfekte olması da, suçiçeği döküntülerinin ciltte iz bırakmasını tetikler. Dolayısıyla döküntüler kaşınmamalıdır. Bu hisle baş edilemeyen durumlarda hekimden kaşıntı hafifletici birtakım ilaç gruplarının istenmesi mümkündür.
Su Çiçeği Bulaşıcılığı Ne Zaman Biter?
Su çiçeği bulaşıcılığı, varisella zoster virüsü (VZV) tarafından neden olan bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu virüs insan vücuduna girdiğinde, hızla yayılır ve kabarcıklar ve kaşıntılı döküntüler gibi semptomlar ortaya çıkarır.
Su çiçeği, özellikle çocukluk çağındaki kişilerde görülür, ancak yetişkinler de bu hastalığa yakalanabilir. Su çiçeği genellikle kendiliğinden iyileşir ve ciddi bir sağlık sorunu teşkil etmez. Ancak, bazı durumlarda, su çiçeği ciddi bir komplikasyon olan zonaya yol açabilir.
Su çiçeği bulaşıcılığı, enfekte kişinin kabarcıkları patlattığı ve döküntüleri kaşıdığı sürece bulaşıcıdır. Ancak, VZV, enfekte kişinin vücudunda ömür boyu kalır ve tekrar enfeksiyonlara neden olabilir.
Su çiçeği geçiren kişiler, zonaya neden olabilen bir başka enfeksiyon olan herpes zoster’e de yatkındır. Su çiçeği aşısı, hastalığı önlemeye ve su çiçeği geçiren kişilerin zonaya yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Su çiçeği bulaşıcılığı, kabarcıkların kuruması ve döküntülerin kaybolması ile sona erer. Ancak, su çiçeği geçiren kişilerin hayatlarının geri kalanında zonaya ve herpes zoster’e yakalanma riskleri vardır.